Babamın hakim, annemin öğretmen olduğunu pek çoğunuz biliyor. Sanıyorum çok azınız, babamın henüz 1,5 yaşındayken babasını; anneminse, abisini ve ablasını depremde kaybettiğini biliyor. Bu derin acıların paylaşıldığı bir evde büyüdüm. Gölcük depreminde de en yakın arkadaşımın ailesini enkazdan çıkarmak için oradaydım.
Bu süreçlerde, öğrendim ki, görünen yaraların sarılması kadar, görünmeyen yaraların sarılması da hayati. YGA ekibiyle, deprem bölgelerinde, uzman psikologlarla bilim atölyeleri gerçekleştirdik. Deprem bölgesinde tanıştığım Ali (Hatay'da evini, yakınlarını kaybetmiş 12 yaşında bir çocuk) benim geleceğe umutla bakmamı sağladı. Doğal afetlerin bir daha felakete dönüşmemesi için çocukların bilimle buluşması, onların vicdanlı bilim gönüllüleriyle tanışması çok önemli.
Deprem bölgesine gidince görüyorsunuz, hakikaten kaybedecek vakit yok.
Gelin görünen yaraların yanında, görünmeyen yaraları da birlikte, bilimle saralım.
Kampanya videosunu izlemek için: https://youtu.be/c2E6hlTIe6g